21 Aralık 2011 Çarşamba

Ukte olan istekler

Günlükçüğüm, arayı soğutmadan yeni yazımı ekleyeyim dedim. ee malum araya soğutunca bir türlü yazacak zaman bulamıyorum. Her neyse sana İnkılap'tan 68 aldığımı söylemiştim ya ? hatırladınmı ?? hahh evet. İşte o sınav iptal olmuş yarın tekrar sınav olacağız. Yeni soruların nasıl olduğunu bilmiyorum. Belki de eski soruların aynısını sorur kim bilir ? yav şu sınav kaydı bitsinde azıcık keyfime bakayım yahu !! öff daha üçüncü sınavlarda var değilmi ? Günlük bu sene matematikten yırttık sayılır. Şu üçüncü sınavdanda 5 almayı başarabilirsem. çok iyi olacak. Ohhh, ne güzel sonrada sömestr tatili ! vee 2. dönem daha sonrasında lise. Günlük kararım kesin lisede sözel bölüm seçeceğim. Nedenmi ? çünkü ben mutlu olmak istiyorum günlük !! ağız salyalarımı akıtarak, matematik ve fene çalışmak istemiyorum. 9. sınıfta bütün dersleri göreceğim ama bölüm seçiminde mutlaka sözel. Gerçi sözeldekilerede gerizekalı gözüyle bakıyorlar, neyse. Sayısalcı ilahlar gibi değilim ben azim ve kararlılık yok bende. Geri kalan 3 senemi yatarak geçmek istiyorum. Eğer sözeli seçersem bu olacak, ama sayısalı seçersem gene oturup ağlayacağım. Ahh günlük, buradaki meslekler o kadar kısıtlı ki ! istediğim meslek yok, eşit ağırlıkta o. Yukarı tükürsem bıyık, aşağıya tükürsem sakal durumu anlayacağın.
Her ne olursa olsun umrumda değil, sözeli istiyorum onu seçerim. Mesleğimde varsın gazeteci oluversin, edebiyat öğretmeni oluversin umrumda değil.



Gerçi ben bu yaştan kendim bazı şeyleri öğrenmek, geliştirmek istiyorum. Örneğin; bir enstrüman çalmak yahut dil öğrenmek. Fakat benim annemin çok güzel iki özlü sözü vardır. Bilmem bilirmisin. Der ki : "Babanın çiftliği yok" diğeri ise " Dur, bankadan parayı çekip geliyorum" Evet biliyorum bu sözler yeterince açıklayıcı ama insan istiyor işte öğrenmek istiyor! fen matematik dışında başka konularada yönelmek istiyor ama maalesef bu zavallı insanın elinde değil, koşulların elinde. Lanet olsun koşullara ! ben istemezmiydim haa ingilizceyi öğrenmeyi ? gitar çalıp, şarkı söylemeyi ? bir kere bunlar insanın işine yarayan şeyler, sözlü iletişimini geliştiren şeyler ama maalesef dostlarım, benim babamın hiçbir zaman çiftliği olmadı veyatta babam hiçbir zaman para sıçmadı. İşte o yüzden bu istekler benim içimde bir UKTE ! hadi seninde kafanı şişirdim iyicene. Yarın gene yazarım. Tiyatrodaki rolüm haticeyi falan iyice anlatırım sana
Hadi allasmarladık hadii

20 Aralık 2011 Salı

İyi bir öğretmen ? haa !!

Ahh allam yok mu biri benim ağzıma sıçsın ? Yuh ulan yuhh 100 olan fenimi 68 e düşürmeyide başardım onada elim uzandı. İnsan azıcık öğretmeninden,arkadaşlarından utanır da biraz derslerine çalışır. Dur sen daha ben neler neler yaptım. Gittim inkılapta  86 olan notumuda 68 e düşürmeyi başardım. Yahu her iki sınavdada bir tanecik daha doğru yapsaydım en azından notum 4 olacaktı ama sivrizekalı ben 72'den 4 bile almayı beceremedim neymiş 68 arghhh !! Peki bütün bu notlardan benim güzel anneciğimin haberi varmı ? Fenden haberi var ama inkılabı söyelemeyi yüzüm tutmadı. Ne diyebilirdimki : "Anneciğim, bak sen beni ne güzel en pahalı dersaneye yazdırdın, ders çalışmam için odamı bile bana toplatmadın ama senin muhteşem bu kızın ne güzel 68 leri sıraya diziyor." Zaten ortaokulda bana bir haller oldu. Ders notlarım inanılmaz bir şekilde düşüşe geçti. Bu beni üzmüyormu sanıyorsunuz ? Üzüyor hemde vicdan azabıda cabası !! Çalışıncada, anlamıyorum oturup ağlıyorum benim bu halim ne olacak diye. Birinin bana gerçekten iyi bir akıl vermesi lazım, yönlendirmesi lazım ama ben nedense kimsenin zerre dahi sikinde değilim.



Öğretmenlerde eskisi kadar öğrencilerin üstüne düşmüyor 3 senelik sınıf öğretmenimiz bile daha hiçbirimizin ismini bilmiyor. Görüyorum ki onların amacı sadece dersini anlatıp işini yapıp parasını almak. Öğrencilerim ne alemde diye düşünmüyorlar, bu çocuk daha iyi nasıl olur diyede bir kaygıları yok. Hepsi zaten dakika tutuyor dersin bitmesine, bitincede işlerini yapmış olmanın verdiği huzurla gidip öğretmenler odasında pinekliyorlar. Sizede yuh ulan sizede yuh ! asıl siz bütün yıllarınızı boşuna harcadığınızı, bir öğrenciye bile yön veremediğinizi bilmiyorsunuz ! ancak oturduğunuz yerden ahkam kesin siz. Aklıma Halide Nusret'in "Benim küçük dostlarım" adlı kitabı aklıma geldi. Ahh allahım ne güzel bir öğretmendi o. Öğrencileriyle ilgilenen, evlerine kadar giden, herbirisinin gelecekte ne olacağını tahmin edip ona göre yardım eden ... Peki ya günümüzün öğretmenleri ? umarım bu tür öğretmenlerin nesli çabuk tükenir.

2 Aralık 2011 Cuma

Herkes kendi işine !!

Hadi sen git işine de
Herkes kendi işine

Bu şarkı eşliğinde sana yazdıklarım. Her dinledikçe bu şarkıyı, Ahmet Kaya'nın ne kadar saygı duyulması gereken bir zat olduğunu anlıyorum ama bazıları malesef anlayamamış adamı almış yurtdışına sürmüşüz.
Her neyse gerçekten mükemmel bir şarkı söyleyenine de laf yok zaten...
Bu şarkısı ve Kod adı bahtiyar beni en çok etkileyenlerden.
Şu sıralar yeni bir şarkıcı da keşfettim "Farid al atrash" bütün şarkıları güzek ama benim en çok hoşuma giden "Habeena, habeena" emin olun çok güzel bir şarkı ve tam bir KLASİK...

Günahkar kız deyip kadına sitem ediyor (galiba)
Bugünlerimi sana yazmak istemiyorum, çünkü kötü günler geçiriyorum. Gerçi matematiği kurtarma sınavından 100 e yükseltebildim peki ya sonrası ne olacak ? ben söyleyeyim her şey gene bombok olacak ve bunu düşündükçe kendimi rahat hissedemiyorum sanki sürekli yapmam gereken işler varmış gibi içimde bir sıkıntı var işin kötüsü bu sıkıntıyı gidermek için hiçbir şey yapmıyorum. Allah'ım olmuyor işte anlayamıyorum !!! niye kendimi bu kadar zorluyorum sayısaldan nefret ediyorumi bu bölümü seçtiğim için kendimden ve ailemdende nefret ediyorum. Bu kadar düşük notları görünce ne kadar büyük bir hata yaptığımı daha iyi anlıyorum.
İsrael İz'in dediği gibi "Dertlerin limon damlacıkları gibi eridiği yere gitmek isterdim" bende şuan onu fazlasıyla istiyorum ama o yer bana o kadar uzak ki ...
Gerçi siz "Bu yaşta ne derdin olcak ibiş ?" dersiniz... öperim... ama bilemezsinizki ablalarım abilerim benim içimde neler gizlediğimi, allahın hergünü ağladığımı, içimdeki sıkıntının hiç gitmediğini. Ben bunlardan kurtulacağım günü bekliyorum. Ne zaman gelecek olursa olsun bekliyorum. Ya hiç gelmezse ? olsun "Buda geçer" diye kendimi avutup, kandırmasını bilirim ben. Kendimi Ahmet Ümit'in patasanası gibi hissediyorum.
Onun gibi KORKAK, istedikleri hiçbir zaman gerçekleşmemiş...
En derinden sevgilerimle günlükçüğüm bana müsaade. Bugünlük bu kadar yazabileceğim